DÜNYA AĞRISI Ayfer Tunç
Dünya Ağrısı Ayfer Tunç’un edebi ifade gücünün en yüksek verimine ulaştığı eserlerinden biri. Romanın ilk yarısındaki varoluşsal bunalım ve içebakış yöntemi o kar güçlü bir edebi üslupla aktarılmış ki çok güçlü bir romanla yüzleştiğinizi hemen hissediyorsunuz. Bu ifade gücü ne anlatırsa anlatsın çok etkileyici zaten duygusunun rahatlığıyla karakterlerin geçmişindeki sırların çözülmeye başlamasıyla romanda etkileyiciliğini yitirmeye başlıyor. Başta vadettiği bedbin psikolojinin ifadeleri olay romanına dönüştüğü anda tılsımını metnin ifade gücü de kaybetmeye başlıyor.
Ayfer Tunç, Türk toplumunun kriminal geçmişinde yara gibi duran bazı ikinci sayfa haberlerine hayat veriyor karakterlerin dünyasında. Aslında bir şey söylemeye çalışıyor ama bu cihat onu biraz sıradanlaştırıyor. Kitap edebi anlamda çok lezzetli. Ayfer Tunç klasik bir başyapıta doğru ilerliyor. Ufukta görünüyor. Çok yakın.
Kitaptan seçkiler:
Anlatabilmek için anlatılacakların olgunlaşmasını beklemek lazım bir acıyı zamansızca anlatmak dokusunu bozar beklemek lazım. sayfa 71
Odada hava yoktu havanın tamamı ondan önce gelenler tarafından tüketilmiş. Sayfa 128
Sevginin karşılaştığı yerde öfke kolay köpürüyor. Sıcak suyu görünce anında kendini bırakan sabun gibi. Sayfa 191
Gözler ruhun dünyaya girip çıktığı yer Sayfa 158
Giderek küçülen küçüldükçe daha da içine kapanan toprakta uyuduğu söylenen altına dair boş bir hayal besleyen böylece geleceksiz kaldığını inkar eden bir şehrin ışıksız olan tek penceresinin ardında az sonra sönecek bir sobanın başında oturmuş kederden öldü ölecek 2 kişiydiler. İkisinin de hayatı orta yerinden çatırdıyordu. Blki de yaralanmıştı çoktan kopmuştu ama hala bütünmüş gibi davranıyorlardı. Sayfa 143
Mürşit oteldeki müşterilerin peynirlerden daha kötü korktuklarını düşündü. Yoksulluk ve çaresizliğin dayanılmaz bir kokusu var. Ayda yılda bir yıkanıyor olmanın yol açtığı bir koku değil. Bu daha derin daha içerden sessiz bir çığlık gibi yoksulluğun damgası gibi, yoksullar kokularıyla işaretleniyor, bu koku insanın içini eziyor, insanı uzaklaştırıyor onlardan yoksullardan ve eğitilmişlerden Sayfa 79